Blog

Bazı arkadaşlarım neden yazılara ara verdiğimi sordu, belki onlar dışında siteyi takip eden ve aynı düşünceyi paylaşanlar vardır diye bilgilendirmek isterim. İstekle ilişkilendirebiliriz bu durumu, yazmaya ilk başladığımda içimde olan istek her gün bir post atsam yetere döndükten sonra her ay bir post a indi.

Bu da haliyle blogu blogluktan çıkarmış oluyor. Bu isteksizlikte siteninde asıl konusu olan Galatasaray'ın içindeki durumuda önemli yer tutuyor sanırım. Netice de futbolu seviyorum ama Galatasaray'dan ötürü.. Zorlama yazılarla onlarca olan futbol bloglarıyla aşık atma hatasına düşmeden ara vermeyi uygun buldum.

Muhakkak bir gün yine düşündüklerimi bu dibi olmayan sanal kuyuya yazarım. Okuyan ve keyif alanların affından istifade eder, selamlarımı sunarım.


Planlı Transfer

1 ay önce futboluda bırakıcağım artık yaygarası sonunda Inter ile sözleşmesini fesh etmişti. 1 ay sonra futbolu bırakmaktan vazgeçmiş. Daha Fenerbahçe'ye geliyor haberleri çıkmadan Flamengo Imparatoru(Italya'daki lakabı) Brezilya'ya döndürmüş.

Ribéry, Messi gibidir


Sözler, başlıktan okuyucu çekme manevrası yapan spor medyamız gibi de olsa işin aslı öyle değil. Laporta Messi ne kadar Barcelonalıysa, Ribéry'de o kadar Munichlidir diyerek transfer dedikodularını bu taraftan bitirmiş.. Van Bommel'in Katalan radyosuna yapmış olduğu "Ribéry Barcelona'da oynamak istiyor" açıklaması üzerine Sport Bild'e konuşmuş Laporta.. Ribéry ise alışık olduğumuz üzere bir takımda 2 seneden fazla kalamıyor.

Milliyet


Amauri'nin 1 seneyi aşkın milli olma konusu İtalya tarafına sonuçlanmış gibi duruyor. Tabii bu durum bizim ülkemizdeki gibi kendi ülkesinde milli olma şansı olmayan oyuncuların İtalyan olma isteğini kabartmış. Amauri'den sonra Taddei ve Thiago Motta'da İtalyan milli takım için çarpan yüreklerinin sesini açıklamışlar İtalyan basınına... Lippi, bu noktada Terim'den ayrılmış ve "Amauri'yi göreceğiz fakat kimse benden İtalyan vatandaşlığı almaya hak kazananlardan bir milli takım kurmamı beklemesin, sadece büyük dedeleri İtalyan olan yabancılar topluluğuna milli takım diyemeyiz" diyerek olayı bitirmiş. Biz ise Türkçe konuşamayan Colin Kazım'ı her daim takıma çağırarak modern ve küçülen dünyaya ayak uyduruyoruz.

Erkek Oyunu

2007 Carling Cup Finali Arsenal-Chelsea

2009 Galatasaray- Fenerbahçe 

Ne bir gelişmemişlik ne de bir eğitim almamışlıktır.. Gerginlik yaşayan iki grubun kavgasıdır olan biten.. Ne ayıplayarak yaşadığın ülke gerçeklerini görmemezlikten gelebilir ne de yaşananlarını cezalandırmadan geçebiliriz.. Yapmak gereken abartmamaktır.. Asıl düşünülmesi gereken 90 dakika futbola benzemeyen oyundur.. 

Zidane

Florentino Perez'in Madrid'in başına gelebileceğini düşünüyorum. Muhtemelen beraber çalışmak için fırsatlar yaratabiliriz.
Zidane (Canal+ 'de ki program sırasında yaptığı açıklama)

Federico Macheda

Geçen hafta Aston Villa'ya 90+3'te atınca aklıma Gerets'li dönemden Aydın'ın Konya'da attığı golü getirdi.. Neticede Liverpool'un ivme kazandığı dönemde taraftarlarca hazmetmesi zor bir gol attı Macheda.. Gerets Aydın'ın ileride isminin Avrupa'da duyulacağını belirtmişti bu golden sonra.. O Aydın o golden sonra üstüne koyamadı, takımda ki yetkililerde onu oynayamayacağı takımlara gönderdiler.. Bir bakıma bu durumu hazırladılar.. Belediye'ye geldiğinde ise vücudundaki eksikliği fizik gücü olduğunu düşünüp sadece bunu kapamaya çalışınca oyun yapısında dengesizliğe neden oldu.. 
Gelelim postun kahramanına bugünde Sunderland maçında oyuna girdikten hemen sonra şansıyla bu sezonki ikinci golünü buldu. İki hafta üst üste sonuca etki etti.. Artık 17 yaşındaki İtalyan'ı tüm Avrupa biliyor.. Yukarıda kızlarla olan fotoğrafı ise bizim ülkemizde olsa "tarafsız" spor basınımız bu durumdan nasıl nemalanırdı diye sormak yersiz olur.

Abel Xavier-David Beckham


Kezman v3.1

"Hocanın planları içinde bulunmadan konsantre olmak çok zor, her türlü eleştriye açığım fakat izin versinler oynayayım. Şimdi yapılan eleştirileri o nedenle kabul etmiyorum. Bu kadar az şans ile Messi veya Kaka bile daha iyisini yapamaz."

Dövmesiz kollar ve genç görünüm Partizan yıllarından

--------------
İlgili Postlar

The Wizard

"Olimpiyatlarda yaptık, gerçekten büyük başarıydı.. Dünya Kupasına da katılmamamız için sebep yok. 3 maçımız kaldı ve onları kazanarak bunu başaracağız"
Harry Kewell

Terim vs. Del Bosque


Danijel Aleksic

Geçen sene Antalya'da yapılan 17 yaş altı şampiyonasında geleceğin en yeteneklilerinden biri olacağını göstermişti...Fotoğrafta o turnuvadan zaten..  
Bu yaştaki oyuncuların geleceklerini iyi yönlendirmek şart.. Oynayamayacağı kulüplere pazarlayıp iki kuruş fazla kazanmak isteyen menejer kurbanı olmaması için ailesi ve hocalarının sahip çıkması gerekir.
Villareal ve Real Madrid kadroya katmak istediğini bildirmiş menejerine.. O da Sırbistan basınına şu açıklamayı yapmış : 
"Sanırım İspanya'ya gidersem Villareal gibi bir takım benim için daha olumlu olur. Hem oynayabilme şansım hem de baskı görmeden yeteneklerimi gösterebilmem için"
Radomir Antiç'in A Milli takıma almaya hazırlandığı adamın Antalya'ya kadar gelip takımlarımızın ilgisini çekmeden gitmesi de ayrı bir tez olur 

Torres'ten Agüero'ya

"Agüero Atletico'dan daha hızlı şekilde büyüdü. Eğer yeteneğini harcamak istemiyorsa yakın zamanda büyük takım tekliflerini değerlendirmeli çünkü onlar her zaman orda olmuyor"

Stéphan Dalmat

Inter'e giden 3 Galatasaraylı dönemine denk gelir isminin zirvede olduğu dönem.. Aslına bakılırsa benim çokda beğendiğim bir isimdi o dönemler.. Yetenekleri şüphe götürmez, zaten yetenekli olmasa bu kadar kulübe bu kadar rahat pazarlanmaz. Ama yeteneklerini kontrol edemeyen disiplinsiz tavırlar onu şimdilerde Sochaux'da küme düşmeme mücadelesine kadar düşürmüş.. Şu aralar gündemde olması kariyer düşüşü değil.. Dalmat, sabah 5'te polisin Champs-Elysée de onu durdurması üzerine fazla agresif tavırlarla polise vurma noktasına gelmiş.. 
Takımı ona ceza vermeyi uygun görmüş ama teknik direktör Gillot, Bülent Korkmaz-Lincoln olayına da örnek olacak şu cümleyi de eklemiş "Tabii ki bir hata olduğunda onu cezalandırmak gerekir ama bunu yaparken takımı cezalandırmamalıyız"

Kriz

Krizin başlangıç firmalarındandı AIG, bir zamanlar Galatasaray ile ortaklığı olan kurum Manchester United'a bir daha ki sene sponsor olamayacağını belirtti.. Bu durum ManU yönetimini arayışa itmiş, yıllık 14 M Pound'u düşürmeden krize girmemiş firma arıyorlar.. İlk durak Samsung.. Manchester yönetimi bu şekil bir arayışı olduğunu bildiren bir fax çekmiş firmaya.. Chelsea yıllık 10 M Pound'a göğsünde o reklamı taşıyor.. Manchester için 14'e çıkarlar mı? Lig ve Şampiyonlar Ligi kupası gelirse muhtemelen.. İngiltere'de ki belli başlı takımlar sponsorları ve gelirleri şu şekilde :

Polat'ın açıklamaları

Durum kötü olunca basın karşısına çıkması şarttı, açıklaması genelde düşünülebilecek tarzda yapılmış. Alttaki iki cümle ilgimi çekti.

"Galatasaray iki seneden beri yeni bir yapılanma içinde. Bu kadro içinde henüz iki yıldır bu takımda oynayanlar var. 2000'deki başarımızın temelleri 1992'de atılmıştır. O yıllardan itibaren kurulan kadro uzun süre birlikte oynadıktan sonra kaliteli yabancı transferleriyle birlikte çok önemli bir başarı kazanmıştır"

Anlam : 2000 yılında alınan başarıda 92 yılında "benim" oluşturduğum kadro ile temellenmiştir. 2 yıldır yapılanma halinde olan Galatasaray için olası bir başarı 6 sene sonradır.

Çelişki : Artık kendimize UEFA Kupası'nda final hedefi koyduk. Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak UEFA Kupası'nda final oynayıp kupayı kaldırmak istiyoruz. 10.09.2008 A.Polat- Divan Kurulu Toplantısı

Üfle

Türkiye gibi toplumlarda tepki çeker.. Avrupalı değiliz neticesinde.. Parayı cebimizden veriyormuşcasına eleştiririz bir de adamın kazandığı rakamı.. Bir de üstüne kendine bakmazsa formaya,takıma, topluma hakarettir gözümüzde.. Geçtiğimiz ay Napoli ve İstanbul'da benzer olaylar yaşanmış.. İtalyan Ümit Milli ve Napoli oyuncusu Fabiano Santacroce alkolü 2 kadehin üzerine çıkarınca ehliyeti alınmış ve 500 euro ceza yemiş.. Sonrasında açıklama menejerinden :

"Abartılmış bir durum, nişanlısıyla pizzacıya gidip bir bira içmiş, sarhoş olmamış"

Nişanlıyı da olayın içine atarak durumu kurtarmaya çalışmış menejer Dell’Aglio

Türkiye'de ki versiyon ise Gökhan Emreciksin... 6 aylık performans ile büyük takım gördü.. Açıklaması düşünülmeden yapılmış gibi.. ve tabii ki kendi tarafından

"Alkolü de çok özel günlerde, ayda yılda bir alırım. 50 yıl içki içmesen, aramam. Ancak o olayın olduğu gün, içinde az miktarda alkol bulunan içecek kullandım. Ben polis kontrolünde alkollü çıkacağımı bile tahmin etmiyordum."

Kullandım fiili ile olayı uyuşturucu sınıfına zaten sokmuş Emreciksin.. Bir de Türk futbolcusu menejerini sadece elinde hesap makinası para koparmaya çalışan biri olarak görmese şu tip angarya işleri de verse daha aklı başında açıklamalar olacaktır muhakkak..

Juan Figer


Malum kişi,  Nobre, Alex, Lugano,Roberto Carlos vb isimlerin menejeri bunun dışında Dünya'da bir çok ünlü Güney Amerikalı futbolcu da onun portfoyunde bulunuyor. Fifa başkanın şampiyonlar ligi finalinde kendisini sarılarak tebrik ettiği bir kişilik.. 
Leverkusen'in finale yükselen kadrosundaki tüm Brezilyalı oyuncuların menejeri. Brezilya hükümetinin hakkında türlü soruşturma açmış durumda.. Taktikleri futbol literatürümüze hülle diye geçen durum.. 
Menejeri olduğu oyuncuyu ilk önce Uruguay'da organik ilişkide olduğu kulübüne makul rakamlara imza attırıp dolayisıyla hem vergi kaçırıyor hem de bir futbolcudan menejer ve kulübün kazanacağı rakamları kendisi kazanıyor. Spiegel 2006'da kendisi hakkında bir araştırma yapmış. Futbol dünyasının kirli yüzünde inanılmaz başarısı olan bu kişiyi incelemiş.. İngilizce dokümanın her satırı bilgi dolu
Bu zamanlarda yine medyamızın gündeminde olması bu postu göndermemde sebep..


Kansere Karşı

Anlamadığım durumdur bu, kanser veya başka bir hastalığa karşı organize olan kişiler öyle bir gece düzenlerler ki o durumda olanları düşünürler mi ya da akıllarından geçer mi bilinmez.. Bu işin Avrupa versiyonunda Milano ve oranın şu zamanki gözde insanı Beckham var.. LILT adlı kurumun organizasyonunda teflerle kansere karşı gelmişler(!)

Mütevazı Yaşam

İyi kazanan futbolculardan mütevazilerini görmek için çok dikkatli bakmak gerekir, Hagi'nin ilk 2 senesinde kullanmış olduğu Tempra mesela.. O da biraz fazla abartıydı sanki.. Ama bir de bu işi ters yönde abartanlar var.. Yürüyen ayna tarzındaki krom kaplama Mercedes-Benz SLR McLaren ile Gallas.. Arabadan bahsederken de 0-60'a 3,6 saniyede geldiğini belirtmiş.. 
Mercedes resmi sitesinde Gallas'a yapılan aracın ilk kez insanlar tarafından görüldüğünü vurgulamış, aracın plakasında da soyad ve adının ilk harflerini görmemiz zaten olmazsa olmaz jestlerden.. Fakat anlamadığım yaşadığınız şehirlerde Londra yada Paris hız kontrolleri ve yasakları inanılmazken arabanın bu özelliğinden bahsetmek ne kadar anlamlı ? 

Titi

22/03/09
Barcelona - Malaga
32' 3 - 0 T. Henry

Les Adnans


Arshavin



Everybody has Blackberry in England, except me, Pavlyuchenko. What reason to have Blackberry now?

to send email.

Yes, but who? Just Bendtner!  “How are you?”

Mehmet Güven

Galatasaray altyapısının yetiştirdiği en düz adamlardan, kendi yaşıtları en yeteneklimizdi deselerde, bu yeteneği üst sınıfa taşımayınca ancak büyük takımda bekleyen düz bir oyuncu olabiliyorsunuz.. Çoğu kişi Galatasaray'a yakışmadığını düşünebilir.. Ben 2 yada 3. yedek olarak yakıştığını düşünenlerdenim. Daha fazlasını beklememek gerek, beklemek hata oluyor.. İşte problemde burda başlıyor. 

A takımda olan herkes bu oyuncunun kapasitesinin farkında ve Galatasaray teknik becerisi skora katkısı en yüksek iki adam değişirken bu adamla değişiyor.. Hamburg maçında Lincoln kenarda Mehmet Güven'i görmeseydi ve  farzedelim Kewell o maçta 11 başlamamış olsaydı, onu görmüş olsaydı o tepkiyi verirmiydi.. Yada Eskişehir maçında Kewell çıkıp Mehmet Güven girmeseydi taraftar Bülent'in hocalık vasıflarını sorgular mıydı? İşte bu nedenle bir takımın teknik direktörü ayrıca o takımın yöneticisidir. İyi yönetmek için her türlü olasılığı düşünmeyi gerektirir. Bülent Korkmaz 37 yaşında oynamaya inat eden biriydi, şimdi bunun antrenör versiyonları başladı.

Seçenekler

"Real Madrid'den oyuncu alacağımız yalan, şayet Kaka ve C.Ronaldo onlarda olsa o ikisini almak isterdim. Onlar hiçbir zaman Real'e imza atmayacağına göre ilk seçeneğe geri dönüyorum. Kimseyi almıyorum"

Enrique Cerezo 
At.Madrid Başkanı

The Kid: Fernando Torres


Korkmadan akıllıca

Açık söylemek gerekir ki, beklediğimden fazlasını buldum bu maçta.. 2 sağlam stoperinden birini maçtan bir gün önce göndermiş Galatasaray'ın üstüne gelmeyi düşünmeyen Martin Jol'un Olic'i de yedek bırakması aslında işimizi biraz olsun kolaylaştırdı.. %100 isabet oranıyla golü bulmak ise sayısal loto tutturmak gibi sevindirdi tv başında beni.. Galatasaray ikinci yarıya ilk 15 dakika olan doğal baskıyı atlattık mı yolu yarılarız düşüncesiyle çıkabilse turu geçip dönüyorda olabilirdi İstanbul'a.. 
Korkmaz'ın gol pozisyonu dahil olmak üzere kendini yerde bulup faul bekleyen Lincoln'ü çıkarması son derece mantıklıydı.. Bu şekilde takımın ilerde top tutma gücünü en yüksek seviyede tuttu. Kewell'dan stoper olarak yararlanmak ise kimsenin aklına gelmeyecek bir olaydı..  Oyun bilgisi ve pozisyon alma yeteneğinden defansta yararlanarak  takımın çabuk yorulan halkasını 90 dakika oyunda tuttu.. 
Emre'nin pozisyonu için ise sadece çok kolay çıkan bir kart şeklinde yorumlanabilir.. Eksikliği bu maç değil ama haftaya hissedilecektir..Olic'in kaçırdığının yanında Mehmet Güven'in kafasından sekip direğe vuran top ise iyi mücadele eden takımın ödülüydü..  

Hamburg yolunda

Evden uzakta olmam blog ile ilgilenmemi imkansız kıldı tabi bu zamanda olaylar iyice gelişti, Adnan&Adnan Meira'yı UEFA kupası hedefi düşüncesine bakmadan yolladı.. Demek ki, hedef onlarada pek inandırıcı gelmiyor.. Zenit'in verdiği paraya bakıp hayır demek olanaksız ama en azından bu akşam oynatabilmek için elinden gelen yapılabilirdi.. 
Bülent Korkmaz, Almanlar tarafından bu fotoğrafıyla tanıtılmış.. Savaşçı olduğunun üzerinde durmuşlar.. Takımın işleyen çarklarından hücum gücünün son iki maçta sıfıra indiğinden bahsetmemişler.. Risk boyutlarını mantık seviyesi dışına çıkarmadan Balta'yı göbeğe çekerek başlıyacağını umut ediyorum.. Fakat 2 maçtır oynanan 90'ların Anadolu takımı futbolu ve takımın ana hatlarında olan 3 eksik pek umutlu olamama neden oluyor.. 
Bu akşam iyi skor süpriz olur, iyi skor yanında iyi oyun ise imkansıza yakın olur.. De Sanctis'in çok gününde olduğu şansın ise tüm takıma güldüğü bir maç olması işimizi kolaylaştırabilir..

Forvet antrenörü

Eski Barcelona ve Villarreal'li Fransa'da PSG dışında tüm büyük takımlarda oynamış şimdilerde ise Lyon'un atak oyuncularından sorumlu antrenörü olan Sonny Anderson Karim Benzema için tavsiyelerde bulunmuş Barcelona'ya gitmesi yönünde : "Camp Nou'da gol attığında tüm dünyanın bundan haberi oluyor, orası bir futbolcu için oynayabileceği en güzel yer" demiş Brezilya radyosuna.. Benzema'nın yükselişinde kendisinin payı olduğunu düşünmemek saçma olur.. Benzema'nın bu transfer öncesi dinlemesi gereken ilk isimlerden biri.. Bana göre yeterli seviyede itibarı teslim edilmemiş çok büyük bir golcüydü Anderson..
Burdan kendi takımımıza dönersek, son Bordeaux maçında 10'a yakın korneri heba eden, en basitinden ön direk-arka direk koşusunu bile düzgün yapamayan takımın atak oyuncu antrenörü var mı? Yoksa "Hadi beyler çıkın oynayın" mı?

Yukarıda ki foto ise jubilesinden oğul Anderson ile birlikte, o da Lyon altyapısında.. 

Bu yaz için ilgilendiğim oyuncu Kalou

Biz de olsa fiyat artmasın diye basın açıklaması bile yapılmazdı ama Wenger Arsenal web sitesini kullandı bu transferi açıklamak için.. 2009 sonu kontratı bitecek Kalou için 28 Kasım 2008'de yapmıştı ilgileniyorum açıklamasını.. Kendisine cevap transfer dönemi yaklaştıkça, imzalayacağı rakamı da düşünerek biraz gecikmeli olarak gelmiş.
"Wenger'in beni takımında görmek istemesi benim için bir onur. Kendisine çok büyük saygım var, çok büyük bir hoca, dünya üzerindeki tüm oyuncular onunla çalışmak ister. O zaman neden olmasın. Bunun dışında takımda  Kolo Touré, Emmanuel Eboué ve Emmanuel Adebayor gibi arkadaşlarım da var."

Víctor Valdés

Kime sorsanız istisnasız ismi geçer Barcelona'nın kötü adamları arasında.. 2010 sonunda bitecek kontratı için kulüp kendisiyle bir görüşme yapmamış, kendisi de biraz huysuzlanmış olsa gerek durumdan ki açıklama gereği hissetmiş :"Bildiğim tek şey kontratımın 2010 sezonu sonuna kadar olduğu ve kulüpten şu ana dek bir görüşme talebi almadığım. Netice de bir yerden sonra geleceğimi planlamak zorundayım."

Altyapıdan geldi, 2. bir Zubizaretta yaratalım hevesi bu kaleciyi Barcelona ilk 11'ne sokmaktadır. Espanyol maçındaki hatasının ardından, Lyon maçında yediği gol ile hafifte olsa diken üstü pozisyonuna gelmiştir. Barcelona Şampiyonlar Liginden de elenirse, bence geleceğini başka yerlerde düşünmeli.. Guardiola maç sonu 10 kaleciden 7si o topu kurtaramazdı dedi Juninho'nun golü için.. Sorun da o zaten, Barcelona'nın kalecisi o 7 arasından mı olmalı yoksa geri kalan 3'ten biri mi?

Galatasaray - Bordeaux #2

Oturup bu maç için maç sonrası herkes tarafından açık olan şeyleri anlatıp ukalalık yapmaya gerek yok.. Playstation, halı saha vb tarzda ki bir maçın günümüz futbolunda yeri yok.. 3-1 maçı getirmiş ve amacını kupa diye belirlemiş bir takım maçı o dakikadan sonra soğutamıyorsa o takımın kapasitesiyle ilgili sorun var demektir.. Yine de; bana göre

Maçın yıldızı: Arda
Maçın kötüsü: De Sanctis
Maçın şanslısı: Sabri
Maçın en iyi performansı: Taraftar
Maçın en saçma hareketi: Saha seçiminde hak kendisinde olmasına rağmen rüzgara karşı oynamayı seçen Ayhan Akman

Gecenin rezaleti: Fransız televizyonundan W9 'un 72 yaşındaki spikeri Thierry Roland ve eski futbolcu Jean-Marc Ferreri maçı stüdyodan anlatıp 69-72 dakika aralığında Twente-Marsilya maçının penaltı vuruşlarına odaklanmalarından olsa gerek ve seyirclilere o maçtan bilgi aktardılar. Odaklandılar diyorum çünkü penaltıları sırasıyla anlattılar. Fakat bu durum anlatmaları gereken maçta çuvallamalarına maçın 3-2 olan golünü ofsayt zannetmelerine ve maç 3-3'e geldiğinde maçı yeni 3-2 olmuş gibi anlatmalarına neden oldu. Ve 85.dakika da "bu durumda Bordeaux turu geçiyor" bilgisi vermelerine kadar uzadı bu durum.. Tabii arada yaştan ötürü olsa gerek Roland sürekli biçimde emin misin diyerek teyit istiyordu.

Bu maçtan çıkarabileceğimiz ders ise kupa kazanmayı hedef alan bir takım kolektif biçimde oynamayı ilke edinip takım savunmasını ön planda tutması gerektiğidir.

L'équipe'in 27 Şubat yayınının Galatasaray - Bordeaux bölümü:

Galatasaray - Bordeaux

DHA'nın Türk basınına servis ettiği Nonda haberi ile birlikte bu gece için oyun yapısı eski oyuncuları Lizarazu'ya benzeyen Trémoulinas'ın etkili olabileceği satırlarını okuyucularına sunmuş L'équipe... 96 finalisti Bordeaux ile 2000 şampiyonu Galatasaray'ın karşılaşmasında Bordeaux'nun iyi mücadele etmesi halinde turu geçebileceğini belirtmiş. Her nedense önceliğimiz lig söylemlerini çabuk unutmuş Fransızlar..


Bosman Öncesi 11'ler #3


CA River Plate: Ubaldo Antenor Aquino Valenzán (Referee), Hernán Edgardo Díaz, Ricardo Daniel Altamirano, Leonardo Rubén Astrada, Celso Rafael Ayala Gavilán (Paraguay), Guillermo Daniel Rivarola, Germán Adrián Ramón Burgos; Front, Juan Pablo Sorín, Matías Jesús Almeyda, Enzo Francescoli Uriarte (Uruguay), Ariel Arnaldo Ortega , Hernán Jorge Crespo.

Bosman Öncesi 11'ler #2

FC Barcelona:  Vítor Manuel Martins Baia (Portugal), G.Popescu (Romania), Fernando Manuel Silva Couto (Portugal), Luis Enrique Martínez, José Guardiola, Abelardo Fernández; Miguel Ángel Nadal, Guillermo Amor, Sergi Barjuán, Juan Antonio Pizzi, Luis Filipe Madeira "Figo" (Portugal).

Ein Film Von Michael Skibbe

24.01.09 - 22.02.09
  • Sivasspor - Galatasaray 2-0
  • Galatasaray - Sivasspor 1-1
  • Sivasspor - Galatasaray 4-2(pen)
  • Galatasaray-Kayserispor 1-1
  • Antalyaspor-Galatasaray 1-0
  • Galatasaray - Kocaelispor 2-5

Birebir çalışma

24 futbolcu 21 kişilik teknik ekip ve 1 başkan.... Futbolcu başına nerdeyse bir sorumlu..

Barcelona PAF

PAF başka bir dilde olmayan bir kısaltma, profesyonelliğe aday futbolcuların kısaltması.. Öyleki çoğu kişi anlamını bilmeden de olsa kullanır.. Futbol literatirümüze bu şekil yerleşmiştir.. Bu işin en başarılalarından düşünülen Galatasaray'dan burdan gelen oyuncu konusunda gerekli verim her zaman eksik kalır.. 
Ya oyuncu profesyonel olmak için yetersizdir, ya da yetenekleri A takım oyuncularının fiziğinin yanında gözükmez.. Aslında bu durum birazda bireysel antremanları altyapılara indirmekle, oyuncuların gelişimlerini programakla olur.. Biraz ne ekersen onu biçersin durumu.. Yukarıda ki pozdaki gibi, Başkan Laporta ve yönetimi Barcelona Paf ile sezon öncesi poz veriyor, erinmeden, gücenmeden...

Bosman Öncesi 11'ler #1

Juventus : Moreno Torricelli, Ciro Ferrara, Sergio Porrini, Alen Boksić (Croatia), Angelo Peruzzi, Paolo Montero;
Zinedine Zidane (France), Alessandro Del Piero, Didier Deschamps (France), Angelo Di Livio, Vladimir Jugović (Jugoslavija).


Bordeaux - Galatasaray # 3


L'équipe ile başladım, l'équipe ile bitireyim.. Dünkü maçtan bahsederken kendi takımlarını öncelik almışlar genel olarak.  
Galatasaray'ın ön libero ile birlikte 6 kişiyi bulan blok halinde savunmasının fırsat bulmalarını engellediğini belirtmiş.. Arda ile Ayhan'ın sol kanadı iyi kullandığını bunun Galatasaray'ın güçlü tarafı olduğunu yazmışlar.. Maçın adamı olarak Kewell'ın vuruşunu kurtaran ve Baros'a sakatlanırcasına girerek (!) "ki bence ve Fransız spikerlere göre penaltı olabilir" takımını kurtaran Ramé..
Genel itibariyle maçın kısır geçmesinden Cavenaghi'nin 6 maçtır gol atamamasının nedenlerini sorgulamışlar.. M6 yayın grubunun genel olarak hisselerini elinde bulundurduğu Bordeaux'nun dünkü maçtan 600.000 Euro gelir elde ettirdiğini belirtmişler.

Bölüm 1 ve 2


Sarar vs. Dolce&Gabbana

Galatasaray ve Milan'ın seyahat kıyafetlerini yanyana koyunca İtalyan şıklığı bu kadar farketmeli mi? 
Türk ekonomisinin önemli bir yerini tutan tekstil dizayn açısından halen dünyanın gerisinde mi?

Bordeaux - Galatasaray # 2


L'équipe UEFA kupasında yer alan takımlarının maçlarına 1 sayfaya yakın yer ayırmış, Galatasaray'ın 2000 yılında kupayı kazandığından bahsedip, şu an bu kupada gidebildiği yere kadar gitmek istediğini vurgulamış. 

Lyon'un eski oyuncusu Baros'u Liverpool'dan sonra en parlak dönemini İstanbul'da geçirdiğini vurgulamış.. Takımın oyun düzeninde ki öneminden bahsetmiş.. Baros'ta kendisini iyi besleyen bir takıma geldiğini belirtmiş... Burda bir yanlışlık yapıp Arda'nın ismi Emre diye yazılmış.. Baros kendisini milli takım içinde en hazır olarak tutabileceği takımda olduğunu söylemiş..

Blanc ise benim için öncelik lig demiş fakat eğer başkanım bana UEFA'da sonuna kadar git ligi ikinci plana al derse o zaman o şekil davranabiliriz demiş.. Dün Galatasaray'ın görüntülerini izlediğini henüz takıma karar vermediğini Grenoble maçından farklı bir kadro yer alacağını ama genel iskeleti koruyacağını asıl amacının ligde ilk 3 te yer alıp Şampiyonlar Ligi olduğunu söylemiş..
Bana kalırsa burda Fransız kurnazlığı yapmış, Galatasaray'ın son puan kayıplarından sonra ki over-motivationunu kırmak istemiş ayrıca takımın son iki haftadaki formsuzluğunun farkında olduğunun ama buna çare bulacağı mesajını vermekten yana kullanmış maç öncesi açıklama tercihini..

Kart sınırında ki oyuncular 
Galatasaray : Meira, Lincoln 
Bordeaux :Chamakh,Gourcuff,Diawara, Jurietti

Hassas Mensah

John Mensah'ın Lyon transferi pek bir keyifsiz başlamıştı sezon başında.. Bir café de polis baskınına rastlamış, kendisinin futbolcu olduğunu anlamayan polislerle tatsızlık yaşamıştı.. Şimdi de rasist tepkiler nedeniyle Mensah'ı tadı kaçmış durumda.. Avukatı bir açıklama yapmış, biraz da abartarak.. Kariyerine şu an son verip Gana'ya dönmek istiyor demiş.. Tüm bunlara sebep Le Havre maçında bir taraftarın kendisine ırkçı söylemde bulunması.. Benim pek aklım almıyor böyle şeyleri, sokakta görsem korkacağım fizikte bir adamlardan Mensah ne kadar kırılgan bir yapısı varmış.. Adam sana laf ettiyse, şöyle sağlam bir cevap ver korkudan 90 dakika maçı izleyemesin..


Dimitar Bebatov vs Terry Benedict

Bulgaristan Yatırım Bankası'nın reklam yüzü olmuş Berbatov.. Muhtemelen verilmek istenen ben Manchester'da kazandıklarımı buraya yatırıyorumdur fakat yaratılan imaj Andy Garcia'nın Ocean's filmlerinde ki Terry Benedict karakterine daha yakın olmuş.. 

Muntari vs Beckham

  • Inter Milan - Milan A.C 15/02/2009